88 yaşındaki bir Japon, Perşembe günü onlarca yıl sonra birden fazla cinayet suçlamasından kesin olarak beraat etti. Iwao Hakamada, 1968’de ölüm cezasına çarptırılmış ve 46 yıl boyunca ölüm hücresinde kalmıştı. Bilindiği kadarıyla dünya çapında hiç kimse bu kadar uzun süre ölüm hücresinde kalmamıştı.

2014 yılından beri serbest olan ve sağlık durumu kötü olan Hakamada, duruşmaya katılmadı. 91 yaşındaki kız kardeşi Hideko ise duruşmaya katıldı. Onlarca yıl sonra gelen kurtarıcı kararı veren hakime defalarca derin bir şekilde eğildi: “Mahkeme sanığı suçsuz bulmuştur.” Bu beraat kararıyla on yıllık bir hukuki çekişme dönemi sona erdi.

Hakamada, 1968 yılında iki yıl önce patronunu, eşini ve iki çocuğunu öldürmekle suçlanmıştı. Ayrıca evlerini ateşe vermekle de suçlanıyordu. Hakamada her zaman masum olduğunu iddia etti. ‘İtirafının’ baskı altında alındığını ileri sürdü. Hakamada’nın sorgusu sırasında kötü muamele gördüğü iddia edildi.

Mahkumiyetinin ardından geçen yıllarda, delillerin güvenilirliği konusunda tartışmalar çıktı. 2014 yılında bir mahkeme davanın yeniden görülmesi gerektiğine karar verdi. Savcılar bu karara defalarca itiraz etti ve dava ancak Mart 2023’te başlayabildi. Hakamada bu süre zarfında serbest bırakılmıştı.

Dava Japonya’da büyük ilgi görüyor. Kyodo haber ajansına göre, Shizuoka’daki mahkeme binasının önünde sabah saatlerinde yüzlerce kişi yer kapmak için sıraya girdi. Destekçileri beraat talebiyle bayraklar ve pankartlar taşıdı.

Devlet bazen o kadar büyük hatalar yapıyor ki kelimeler kifayetsiz kalıyor. Basitçe bir insanın hayatını çaldılar. Devlet sizi sorumlu tutabilir, ancak bu, vergi mükellefleri tarafından ödenen bir para cezası olur. Hiç kimse, ama hiç kimse bu hatadan dolayı cezalandırılmayacak. İşte devletle ilgili sorun bu. Hiç kimse asla sorumlu tutulmaz ve eğer tutulursa, genellikle biri istifa eder ve başka iyi maaşlı bir işte hayatına devam eder. Bu, dedektiflerin mahkumiyet elde etmek için ne kadar istekli olduklarına dair kanıtlara karşı ne kadar dikkatli olmanız gerektiğini gösteriyor. Muhtemelen siyasi baskı altındaydılar, çünkü o zamanlar bu, şüphesiz, bir suçluyu bulma ve mahkum etme ihtiyacının, düzgün bir soruşturma yürütmenin önüne geçtiği, çok önemli bir davaydı. Başka bir deyişle, siyaset bir şeye karıştığı anda, her şey mahvolur. Özellikle bu tür davalarda, baskı olmadan, müdahale olmadan veya danışmadan soruşturma yapılmalı, kanıtlanmalı ve karar verilmelidir. Bu nedenle polis, savcılık, hakimler ve avukatlar siyasetten mümkün olduğunca uzakta çalışabilmelidir. Devlet sadece politikaları belirlemek ve uygulamalar için yeterli kaynak sağlamak için orada olmalıdır. Sonuncusunun, uzun bir süredir her alanda baskı altında olduğunu söyleyelim…